Kahve Molası




Yoğun geçen bir günün akşamında kahvemi alarak bilgisayarımın karşısına oturdum. Şöyle bir düşündüm. “Bu akşam hangi konu hakkında yazmalıyım?” Diye. Uzunca bir süredir dağlar hakkında yazmıyordum. Dağlar, dağ tırmanışlarım hakkında bir yazı yazayım diye düşündüm. Sonra vazgeçtim. Kahvemden küçük bir yudum aldım ve bu akşam biraz bloğum ile ilgileneyim dedim kendi kendime. Öyle ya, içerik üretmekten çok fazla kaportası ile ilgilenememiştim bu güne kadar.


Sizi bilmem ama ben kahveyi yavaş yavaş içerim. Kesinlikle şeker ve süt tozu da koymam içerisine. Öyle üçü bir ara dayı da kahveden saymam zaten. Ne o öyle, kahve içerisine kaşık dolusu şeker ve süt tozu koyarlar. Tadı kahve den başka her şeye benzer. Ben yanımda bu şekilde kahve içenlere, “Reçel mi içiyorsun?” diye sorarım. Şeker ve süt tozu bence kahvenin gerçek tadını ve aromasını öldürüyor. Kahveyi çok sevip şekerden vazgeçemeyenlere ise bitter çikolata ile içmelerini tavsiye ederim. En azından kahvenin gerçek tadını alırlar.

Kahvemden küçük bir yudum daha aldıktan sonra önce bloğumun temasını değiştirdim. (Umarım beğenirsiniz.) Tabiî ki İçeriğin çok daha fazla önemli olduğunu biliyorum. Ama görsel açıdan dizayn edilmemiş bir site ne kadar ilgi çeker. Hepimiz görselliği de önem vermiyor muyuz?

Kişisel bloğumda yazmaya başlayalı tam altı ay oldu. Şöyle geriye dönüp bir bakıyorum da kendi adıma fena da içerik üretmemişim. Öyle ya bu güne kadar 55 farklı başlıkta içerik üretmişim. Dağlar, doğa sporları, kişisel gelişim, spor, sağlıklı yaşam, kişisel gelişim.

Tüm bu yazıları dört farklı grupta toplayıp arşivledim.

Doğa ve Spor başlığında yine dikey dünyam ile ilgili yazmaya devam edeceğim. Hatta bir sonraki yazımın başlığı da bu olsun. “Benim Dikey Dünyam” Sadece dağlar mı? Hayır. Bu başlıkta dağcılık ile beraber yaptığım koşu faaliyetlerim ile ilgili de yazacağım hatta fitness ve başka spor branşları ile ilgili de.

Sağlıklı Yaşam, başlığında ise, “Sağlıklı Yaşam Herkesin Hakkı” diyerek elimden geldiğince, dilim döndüğünce, bolca da araştırarak beslenme, spor, antrenman teknikleri vs. yazmaya çalışacağım.

Kişisel Gelişim, başlığında ise aldığım eğitimleri paylaşacağım sizler ile. Sadece o kadar mı? Koçluk, yaşam koçluğu, NLP, Wellness çok okuyup çok yazmak istediğim konular.

Son olarak, Sosyal Sorumluluk tarafında konu başlığım yardımseverlik olacak. Sivil Toplum Kuruluşları, toplum yararına yapılan projeler, etkinlikler vs. olacak.Öyle ya ben zaten İYİLİK PEŞİNDE koşmuyor muyum?

Umarım bloğumda bu başlıklar altında sizler ile paylaştığım yazılarımı beğenir, keyif ile okursunuz. Yazılarım ile ilgili sizlerin görüş ve düşünceleri de benim için oldukça önemli. Unutmayın! Bu arkadaşınız, kendisi adına uzun soluklu olmasını ümit ettiği, yazı yazmak konusunda çıktığı bu yolda her türlü görüş ve düşünceye çok fazla önem veriyor. Ve çok daha iyi yazılar yazabilmek için bolca okuyor, araştırma yapıyor ve notlar alıyor.

Bazılarınızın, “Niçin bu kadar fazla başlıkta yazıyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim. Ama beni yakından tanıyanlar iyi bilir. Çünkü ben buyum. Yukarıda yazdığım tüm başlıklar hayatımın içerisin de büyük bir yer işgal ediyor. Ben de severek yaptığım her şey hakkında yazmasını da seviyorum.

Sanırım yazıya nokta koymanın zamanı gelmiş çünkü kahvemden az önce son yudumu da aldım. Muhabbetinize doyum olmaz. Kahveyi şekersiz, süt tozu koymadan, sade olarak içmeyi unutmayın lütfen. Başlangıçta belki biraz zor gelecek ama inanın alıştığınız da, “Ben bugüne kadar kahve içmemişim!” diyeceksiniz.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, hoşça kalın…

Hakkı Şenkeser

Yorumlar