Hızlı koşmak istiyorsan tek başına, uzağa koşmak
istiyorsan birlikte koş…
Bir önceki yazımda gönüllü bireysel kan bağışçılığı
faaliyetlerimden bahsetmiştim. Bu yazımda da sizler ile aynı iş yerinde çalışan birden
çok kişinin aynı anda kan bağışı yapabileceği, Kurumsal Kan Bağışı
Kampanyalarından bahsedeceğim.
Yapacağınız kan bağışı ile kurtardığınız 3 canın sizde
oluşturacağı manevi tatmin duygusundan çok daha büyük ne olabilir ki? Tabiî ki
hep birlikte kurum içerisinde yapacağınız toplu kan bağışı kampanyaları.
Geçtiğimiz sene Kızılay’dan gelen kısa mesaj çağrısı
üzerine kan bağışı yapmak için Bursa şehir merkezinde konumlanmış mobil kan
bağışı araçlarından birine gittim. Kan bağışı öncesinde sizden önce bir form
doldurmanız istenir. Bu formda, kan bağışı profiline uygun olup olmadığınız ile
ilgili sorulara cevap vermeniz istenir.
Sonrasında ise kısa bir doktor muayenesinden geçersiniz.
Bu arada ufak bir kan testi yapılıp tansiyonunuz ölçülür. Anlayacağınız tamamı
5 dakika süren kısa bir işlem sonrasında kan bağışı için hazır hale gelirsiniz.
Tüm bu işlemlerin ardından kan bağışı için sıramı
beklerken doktor ile daha sonra Coats Türkiye’de düzenlediğimiz kurumsal kan
bağışı kampanyasında birlikte çalıştığımız Özgür Hanım arasında geçen bir
konuşmaya tanık oldum. Konuşmada kış ayları sebebiyle kan bağışının
azaldığından ve Kızılay kan stoklarının kritik seviyeye düştüğünden
bahsediyorlardı. Hemen onlara sordum.
“Neden kurumları ziyaret etmiyorsunuz?”
Kurumları ziyaret ettiklerini, özellikle kurumsal
firmalar içerisinde sosyal sorumluluk kültürü gelişmiş olanların bu çağrıya
cevap verip destek olduklarını ama çoğu kurum ve iş yerinin de bu çağrıya maalesef
dönüş yapmadığından bahsettiler.
Kendilerine, Coats Türkiye’de çalıştığımdan, kurum içi
sosyal kulüplerin ve sosyal sorumluluk projelerinin yönetilmesi konularında
sorumluluk aldığımdan ve bireysel olarak da sivil toplum kuruluşlarına yönelik
sosyal sorumluluk projeleri içerisinde çalıştığımdan bahsettim. Daha sonra da
kurum içerisinde böyle bir bağış etkinliği düzenleyebileceğimiz den bahsedip
konuyu önce insan kaynakları yöneticilerine açıp sonra da kendilerine dönüş
yapabileceğimi söyledim.
Ertesi sabah iş yerine giderken kafamda tüm organizasyonun
detaylarını düşünmeye başlamıştım. Özgür Hanım sürecin yönetimi konusunda
Kızılay olarak her desteği zaten vereceklerini söylemişti. İlk olarak konuyu
yönetime açmalı ve her hangi bir sıkıntı olmadan hem iş sağlığı ve güvenliği
açısından hem de uzun iş gücü ve imalat kaybı yaşamadan süreci
yönetebileceğimiz ile ilgili olarak kendilerini ikna etmeliydim.
Özellikle çalışanlarınızın katıldığı bu tip organizasyonlarda
her türlü detayı düşünmeli, iyi bir planlamanın ardından birlikte çalışacağınız
takımı kurmalı ve hazırlık aşamasından başlayarak sürecin tüm adımları üzerinde
çalışmalı ve iyi bir planlama ile eksiksiz ve doğru bir şekilde çalışarak,
kurum için olmaz ise olmaz değer ve parametreleri de gözeterek çalışmalısınız.
Bir sonraki yazımda sizler ile tüm bu detayları
paylaşmaya çalışacağım. Planlamanın yapılması, takımın kurulması ve çalışmaya
başlaması, süreç yönetimi ve organizasyon ile ilgili tecrübelerimi elimden
geldiğince aktarmaya çalışacağım. Umarım bireysel Gönüllülükten sıyrılarak, “Hadi
biz bu işi hep beraber yapalım.” Diyecek kurum ve kurum çalışanlarına örnek bir
model olur.
Görüşmek üzere.
Sevgilerimle.
Hakkı Şenkeser.
Yorumlar
Yorum Gönder