Merhaba sevgili dostlarım. Bir Profesyonel Koçun Dünyası başlıklı bloğum da, “Koçluk Üzerine Sohbetler” başlıklı yazı dizimize 3. Bölüm de, “Koçluğun Faydaları Nelerdir?” Başlıklı yazımız ile devam ediyoruz.
Hatırlayacağınız üzere ilk 2 bölümde:
Başlıkların da hem koçluğun tarifini yapmış hem de koçluk ile karıştırılan farklı uzmanlık dallarından farklılıklarını anlatmıştık. Başlıklar üzerinde ki linklere tıklayarak yazılarımı okuyabilirsiniz.
Koçluğun Faydaları Nelerdir?
Koçluğun en temel faydası danışanlarının hedeflerine ulaşmaları, istediklerini elde etmeleridir. Koçluk desteğine başvurmuş kişiler, öncelikle şu anda ne yaptıklarının, neyi farklı yapmak istediklerinin, neyi gerçekten başarmak istediklerinin farkına varırlar.
Koçlar, bireyin sahip oldukları kaynakları gözlemler ve bu kaynaklar doğrultusunda onların yeni bakış açıları ile tekrar düşünmelerini teşvik ederler. Bu sırada diğer kaynakların farkına varmalarına da yardımcı olurlar.
Bireylerin kendi içlerinde yaptıkları çatışmalardan kurtulmaları ve bireylerin kendi iç sesleri arasındaki savaşların önüne geçmesi konusunda yardımcı olurlar.
Profesyonel koçlar mevcut potansiyeli görür, geri çekilerek uzaktan izler ve nesnel yaklaşımlarda bulunur.
Tüm bu maddelerde de değindiğimiz gibi koçluk, bireylere karar mekanizmalarını geliştirmek, asıl istediklerini belirleyip bu istek doğrultusunda planlarını yapmak ve istedikleri başarılara ulaşmak için seçeneklerin, fırsatların farkına varılması, gereken kaynaklara nasıl ulaşılabileceği konusunda yeni perspektiflerden bakabilmeleri gibi konularda kişinin performansına katkıda bulunur, fayda sağlar.
Peki, koçluk tüm bunları nasıl yapar?
Koçluk, danışanlarının yetkinliğini arttırır. Bunu yaparken de danışanının hedeflerine ulaşması için gerekli donanım ve yetiye sahip olduğunu var sayar. Eğer koç, danışanın hedefine ulaşması için ihtiyacı olan yetkinliklerden bir ya da birkaçının eksik olduğunu görür ya da sezerse onu öğrenmeye ve kendini geliştirmeye teşvik eder.
Koçluk, hesap verebilirliği arttırır. Bunun ne faydası var dediğinizi duyar gibiyim. Hesap verebilirlik, kuralların ve net bir şekilde altı çizilen beklentilerin varlığının en büyük delilidir. Kuralların yokluğunda ise kişiler kendi kurallarını kendileri koyarlar. Yazıyı yazarken yıllar öncesinde okuduğum bir kitabı hatırladım. Ekiplerin 5 Temel Aksaklığı, Bir Liderlik Öyküsü isimli kitabında Patrick Lencioni, ekiplerin en temel aksaklıklarını 5 temel başlıkta toplamış ve hesap sorulabilirlik ten kaçınmayı şu şekilde özetlemişti.
Hesap Sorulabilirlik ten Kaçınma...
Gerçek bağlılık ve benimsemeden yoksun olan ekip üyeleri, hesap verilebilirlik ten kaçınmanın peşine düşerler. Kendilerini açık bir eylem planına bağlı hissetmeyen insanlar konuya ne kadar odaklanmış ve hırslı olurlarsa olsunlar, ekibin çıkarlarına ters düşen davranışlarından ötürü çalışma arkadaşlarına hesap sormaktan kaçınırlar.
İşte koçluk ve danışan ilişkisinde hesap verebilirlik, yapacağız dediğimiz şeyi yapacağımızı ifade eder ve bu ilkeye sadık kalmak da karşılığını hedefe ulaşmak, istediğini elde etmek şeklinde bulur.
Koçluk, tüm olumlu sonuçları büyütür ve hızlandırır. Koçun desteği ve etkili motivasyonu sayesinde danışan gerçek potansiyelinin farkına varır. Bu sayede hedefe ulaşma, istediklerini elde etme süreci hızlanacaktır.
Koçluk, liderlik için üretkenliği artırır, iletişimi geliştirir, kurumsal anlamda personelin sorumluluğunu ve bağlılığını artırır ve şirket içindeki stres düzeyini ve gerilimi azaltır.
Koçluk, üst düzey yöneticilerin yanlış karar almalarını ve yanlış davranmalarını önlemeye yardımcı olur.
Koçluk, yöneticilerin insanlar ile daha iyi iletişim kurmasına yardımcı olur. Yaygın olarak görülen kişiler arası çatışma nedenleri arasında yöneticilerin kaba davranışları, fazla kontrolcü olmaları ve kendilerini çalışanlardan ayrı tutmaları sayılabilir.
Koçluk, yöneticilerin kendi davranışlarını keşfetmeleri, kendilerini savunan inançlarını, varsayımlarını ve eylemlerini fark edip değiştirmeleri için onlara yardımcı olur.
Koçluk, liderlere daha stratejik düşünerek plan yapmak, risk yönetimi, vizyon ve misyon yaratmak gibi çok önemli konularda yardımcı olur.
Koçluk, yöneticilerin ve müdürlerin kendi güçlerini daha etkili kullanmalarına olanak sağlar.
Son olarak bir de koçluğun koçlara olan faydalarından bahsederek yazımızı tamamlayalım.
Koçlar, koçluk ile sayısız deneyim kazanırlar. Bu deneyimlerden birkaçı ise:
İletişim becerilerini geliştirmek.
İnsan ilişkilerinde daha etkili olabilmek.
Networking ilişkileri kurma becerisi kazanır. Networking, yanınızda ki kişinin hedeflerine ulaşma ve başarılı olmasını sağlama sanatıdır. Networking son dönemlerde çok sık duyulmaya başlanan yeni bir konsept gibi algılansa da insanoğlunun en eski aktivitelerinden biridir.
Bu beceriler koçların en önem vermeleri gereken unsurlardandır. Nitekim iletişim kurmadan başkalarına koçluk etmeniz mümkün olmayacaktır.
Ve en önemlisi öğrenmek, koçluk deneyimlerinden faydalanmak ve koçluk etmek gibi deneyimler ile koçlar kendilerini daha çok geliştirebilir, hedefleri doğrultusunda daha kararlı ilerleyebilirler.
Martin Luther King’den çok sevdiğim ve çokça kullandığım bir alıntı ile şimdilik müsaadenizi istiyorum.
“Önce uçmayı, uçamazsan koşmayı, koşamazsan yürümeyi, yürüyemezsen sürünmeyi dene. Nasıl yaparsan yap ama mutlaka İlerle.”
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşça kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder