İçinde bulunduğumuz hafta, 10-16 Mayıs tarihleri arasında Birleşmiş Milletlere üye 156 ülke ile aynı
anda tüm dünya ve Türkiye’de Engelliler Haftası olarak değerlendirilmektedir. Geçen sene Uludağ'da down sendromlu çocuklar ve aileleri ile yaptığımız doğa yürüyüşü etkinliği sonrasında, bu sene yine Nokta Dağcılık Kulübü öncülüğünde “ +1 Doğal Yaşam Projesi “ adı altında tekrarlayacağımız bu anlamlı ve özel etkinlik sebebi ile bu yazıyı kaleme almak istedim.
Geçtiğimiz sene NOKTA Dağcılık Kulübü Başkanı Hacer Özkalender’in , “ Down sendromlu çocuklar ve aileleri ile onlara hem moral verip hem de destek olmak amacı ile Uludağ’da birlikte doğa yürüyüşü yapacağız. “ Daveti ile NOKTA Dağcılık Kulübünün öncülüğünde, TSD ( Türkiye Sakatlar Derneği ) ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin, “ Engelleri El Ele Aşıyoruz. “ Konulu ortak projesi kapsamında down sendromlu çocuklar ve aileleri ile birlikte Uludağ Çobankaya bölgesinden, Bakacak tepeye kadar topluca dağcı arkadaşlarımız ile birlikte bir yürüyüş yapmıştık.
Bu yürüyüşe katılırken kafamda birçok tereddüttüm
vardı. Öncelikle down sendromunu çok fazla tanımıyordum. Bildiklerim basından ya
da çevremden duyduklarım kadardı. Down sendromlu çocukların özel çocuklar
olduklarını tabiî ki biliyordum. Ama onlara nasıl yaklaşmak gerekir? Ne kadar
ilgi göstermeliyim? Acaba hareketlerim, sözlerim onları nasıl etkiler, onları üzer
miyim? Diye de düşünmekten kendimi alamıyordum.
Toplumumuzda, benim gibi sırf bu hastalığı yeterince
tanımamaktan, gönüllü Sivil Toplum Kuruluşlarının gayretleri dışında belki de
bu özel çocukları sadece Engelliler Haftası gibi özel günlerde hatırlıyor
olmamız sebebi ile bu şekilde düşünen pek çok insan olduğunu da biliyorum.
Bugün iyi ki katılmışım dediğim, bu özel çocuklar ve
aileleri ile geçirdiğim tam gün boyunca down sendromlu çocukları daha yakından
tanıyıp, ailelerinin müthiş özverili bir şekilde çocuklarını yetiştirmek için
gösterdikleri gayreti görüp. Onlara
destek olmak için gönüllü çalışan derneklerin çaba ve gayretlerini yakından
izlediğim için kendimi şanslı hissediyorum.
Geçtiğimiz sene yaptığımız bu anlamlı yürüyüşte,
katılan tüm dağcı arkadaşlarımızın farklı görev ve sorumlulukları vardı. Benim
görevim artçılıktı. Askerlik yapanlar ya da doğa yürüyüşlerine katılanlar
bilirler. Artçı grubun en gerisinde yürüyerek, gruptan hiç kimsenin geride
kalmamasından sorumludur. O gün yürüyüşe katılan dağcı arkadaşlarımız ile grubu
yürüyüş esnasında yakından takip ederek çocuklarımıza, annelerine ve
eğitmenlerine destek olmaya çalıştık.
Yürüyüş boyunca çocukların gözlerindeki mutluluğu ve
yaşama enerjisini görmek benim için muhteşem oldu. Hep birlikte çok eğlendik.
Harika sohbetler yaptık. Hatta küçük bir kız çocuğunun yol kenarından kopardığı
çiçeği bana vermesini ömrüm boyunca unutmayacak hep hatırlayacağım.
Bu yazı vesilesi ile böylesine anlamlı bir etkinliği
düzenlemek için çaba gösteren. Kurumları bir araya getiren, derneklerin sadece
faaliyet gösterdikleri alan ile ilgili değil tüm topluma karşı görev ve sorumlulukları
olduğunu hepimize hatırlatan. NOKTA Dağcılık Kulübü Başkanı Hacer Özkalender’e
o gün bana yürüyüş esnasında destek olan dağcı arkadaşlarım İmdat Uzun ve Fatma
Atlığ’a, Feridun Pulurlu abimize ve ismini burada yazamadığım diğer görevli arkadaşlarıma, tamamen
gönüllülük esası ile çalışan ve tüm gayretleri engelli vatandaşlarımıza ve
ailelerine destek olmak olan TSD Derneği yöneticilerine ve eğitmenlerine, sosyal
sorumluluk projesi kapsamında desteğinden ötürü Bursa Büyükşehir Belediyesine
ve Başkanı Recep Altepe’ye çok teşekkür ederim.
Ama en büyük takdir tabiî ki annelerimizin. İlgiye
muhtaç özel çocukları ile yakından ilgilenip, bir bebek gibi onları koruyup
kolladıkları, eğitimlerine verdikleri destek için. Üstelik bunu bizim gibi
sadece Engelliler Gününde sadece bir gün değil. Tüm hayatları boyunca
yaptıkları ve yapacakları için.
O gün yaptığımız bu anlamlı yürüyüşün üzerinden tam
bir sene geçti. Birkaç gün önce, sosyal sorumluluk bilinci ile hareket eden ve
bu konuda öncülük Yapan NOKTA Dağcılık Kulübünün “ +1 Doğal Yaşam Projesi “ adı altında Bursa
Down Kardeşliği Derneği ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin desteği ile birlikte
down sendromlu çocuklarımız ve ailelerine yönelik, Keles İlçesindeki Gököz Natürel Parkta bir
etkinlik yapacaklarını haber aldım. Aklıma geçtiğimiz sene yaptığımız o yürüyüş
ve down sendromlu küçük kız çocuğunun bana verdiği çiçek geldi.
Kulüp Başkanı Hacer Hanımın, “ Amacımız, bu özel
çocuklarımızı ve ailelerini alışkın oldukları ortamdan 1 gün dahi olsa
uzaklaştırmak. Onlara ve ailelerine moral ve destek olması açısından böyle bir
etkinliği düzenliyoruz. Birlikte yapacağımız, dağcılık faaliyetlerimizi
tanıtma, birlikte çadır kurma, fidan
dikme, balık tutma, doğa yürüyüşü, ata binme, uçurtma uçurma gibi etkinlikler
ile onlara olan sevgi ve desteğimizi göstermeyi eğitimlerine katkıda bulunup, onlara
doğa sevgisini aşılayıp toplumda farkındalık sağlamayı amaçlıyoruz.” Söylemi
ile adı gibi özel olan bu anlamlı etkinliğe tekrar büyük bir keyif ve heyecan
ile katılacağımı söyledim.
Dün akşam, 09 Mayıs 2017 Salı günü saat 19.00’da
etkinliğe katılacak arkadaşlar ile birlikte Ördekli Kültür Merkezinde bir araya
geldik. Etkinlik boyunca birlikte vakit geçireceğimiz çocuklarımız ile “ Nasıl
daha sağlıklı bir iletişim kurabiliriz? “ Konulu bir seminere katıldık. Down
sendromlu çocuklara eğitim veren Uzman Selma Akdiş konu ile ilgili bizlere çok
faydalı bilgiler aktardı. Sorularımıza cevaplar verdi. Buradan kendisine tekrar
çok teşekkür ederim.
11 Mayıs Perşembe günü Keles’e gidecek ve yukarıda
saydığımız etkinlikleri hep birlikte yaparak. Onların ve ailelerinin yanında olduğumuzu ve
her zaman destek olacağımızı göstereceğiz. Benim bu çok özel etkinlik deki
görevim ise, birlikte çadır kurmak, onlara kamp da bir gün nasıl geçer? Kampçılığı
ve dağcının bir gününü anlatmak olacak.
Şimdiden sabırsızlık ve büyük bir heyecan ile
bekliyorum.
Sizlere şimdi müsaadeniz ile okuduğum ve yaptığım
araştırmalardan alıntılar yaparak.
Engellilik nedir? Down sendromu nedir? Konularında
biraz bilgi aktarmak istiyorum.
Engellilik Nedir?
Engellilik, doğuştan veya sonradan
herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal
yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum
sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım,
rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi engelli
olarak tanımlanmaktadır.
Engeller doğuştan olabilir, sonradan
geçirilen hastalıklar veya kazalar sonucu ortaya çıkabilir. Birleşmiş
Milletlerin rakamları ve yapılan istatistiklere göre, dünya nüfusunun yüzde 10’u, Türkiye nüfusunun ise,
yüzde 12’si engellidir. Bu demektir ki, ülkemizde çeşitli engelleri olan
yaklaşık 7,5 milyon vatandaşımız bulunmaktadır.
Bu rakamlar gerçekten çok yüksek rakamlar. Buna rağmen günlük yaşantımızda cadde ve sokaklarda çok
sayıda engelli kişi ile karşılaşmamamızın nedeni engelli kişilerin mevcut
olmaması değil, bu kişilerin dış mekân kullanımlarında maalesef bizlerin onlara
yaşattırdığı güçlüklerdir. Engelliler de herkes kadar toplumun yararlandığı tüm
olanaklardan bağımsızca yararlanabilmelidir. Bunun gerçekleşebilmesi için
düzenlemeler yapılırken engelli kişilerin de gereksinimleri muhakkak göz önünde
bulundurulmalıdır.
Down Sendromu Nedir?
Down sendromu, genetik bir farklılık sonucunda insanda 21. kromozom çiftinde bir
fazla kromozomun bulunması sonucunda ortaya çıkar. Vücutta fonksiyonel ve
yapısal değişiklikler gözlemlenir. Bu kişiler zihinsel kavramada eksiklik,
kendine has yüz görünümü ve öğrenme güçlüğü ile karakterize edilir. İnsanlarda
bulunan hücreler genlerden meydana gelmiştir. İnsanın taşıdığı fiziksel
özellikler, kişilik yapısı genlerde yer alır. Genler ise kromozomlarla
birbirine bağlıdır. Kromozomlar çiftler halinde kümelenmiş olup, 23 çift kromozom
bulunmaktadır. Yani toplam 46 kromozom olmalıdır. Down sendromlu kişilerde bu
sayı 47 tanedir. Buradan anlaşılacağı gibi hatalıktan ziyade, sadece genetik
farklılıktan oluşan bir durum söz konusudur. Buna 800-1000 doğumda bir
rastlanmaktadır. Annenin yaşının büyük olması en büyük etkenlerden biridir.
Hamilelik sırasında ya da doğumda tanımlanabilen bir durumdur. Çocuklarda hafif
veya orta şiddette zekâ geriliği bulunabilir. Kendine özel tipik yüz görünümü
ile belirgindir. Diğer belirtiler rahatsızlığı tespit etmeye yardımcı
olacaktır.
Kaynak ve daha detaylı bilgi için ;
http://www.downsendromu.gen.tr/
Evet arkadaşlar lütfen onlardan gelen ,“ Tıpkı sizin gibiyiz! +1
farkla “ mesajına kulaklarımızı kapatmayalım. Hepinize tüm sevdikleriniz ile birlikte
sağlık ve mutluluk dolu günler diliyorum.
Hoşça kalın.
Hakkı Şenkeser
Yorumlar
Yorum Gönder