Bildiğiniz üzere
bugün dünya çevre günü. Bende bugünkü yazımda farkındalık sağlamak adına bu
konu hakkında birkaç satır bir şeyler yazmak istedim.
Bildiğiniz gibi dağcılık faaliyetleri dışında bir yandan da, “ Koşarak yardım edebileceğim bu kadar fazla insan varken, neden sadece kendim için koşayım ki !” diyerek yardımseverlik koşuları yapıyorum. Adım Adım gönüllüsü olarak, ülkemizin güzide Sivil Toplum Kuruluşları için yaptığımız bu yardımseverlik koşularında, sadece şikâyet etmeyip bir yandan toplumsal farkındalık yaratmaya çalışırken bir yandan da desteklediğimiz sivil toplum kuruluşunun gönüllü elçisi olarak toplumu rahatsız eden sorunları çözmek ve değiştirmek için mücadele ediyoruz. İlerleyen günlerde hem Adım Adım hem de Yardımseverlik Koşuları hakkında sizler ile çok daha detaylı paylaşımlarda bulunacağım.
Bursa Büyükşehir
Belediyesinin ve Türkiye Dağcılık Federasyonu İl Temsilciliğinin destekleri ile
Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen Kürekli Şelalesinde
yapılacak çöp toplama etkinliği için, “Adımlarım bu seferde çevre için olsun.”
Diyerek, diğer çevreci, gönüllü dağcı arkadaşlar ile birlikte B.B.Belediyesinin
tahsis ettiği araçlar ile Kürekli Şelalesine doğru yola çıktık.
Etkinliğimiz ile
ilgili detayları, sizler ile paylaşmadan önce kısaca Dünya Çevre Gününün
tarihçesinden bahsetmek istiyorum.
Birleşmiş
Milletler Örgütü 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı
ile düzenlediği zirvede, 5 Haziran tarihinin “Dünya Çevre Günü” olmasını
oybirliği ile kabul etmiştir. O günden bu yana tüm dünyada ve ülkemizde Dünya
Çevre Günü farklı etkinlikler ile kutlanmakta ve farkındalık yaratılmaya
çalışılmaktadır.
Peki, neden
çevreyi korumamız gerektiğini tüm böylesine anlamlı günlerde olduğu gibi sadece
5 Haziranda hatırlıyoruz?
Bizimde, Dünya
Çevre Günü etkinlikleri kapsamında çöp toplamak için gittiğimiz Kürekli
şelalesine Bursa'dan ulaşmak için iki ayrı yol kullanılır. Birincisi Hamamlıkızık
Köyü sınırları içinde bulunan Kent Ormanı içinden. İkincisi de, Derekızık ve
Saitabat Köyleri arasında bulunan toprak yoldur. Kürekli dere Uludağ'da eski
volfram madeninin doğusundan 1850 metre rakımdan akmaya başlar. Aynı adı
taşıyan kanyon boyunca akan sular sarp arazi nedeniyle birçok yerde irili
ufaklı şelale meydana getirir. Kürekli şelalesi yaklaşık 80 metre yükseklikten
dökülen Uludağ’ın görülmeye değer şelalelerinden bir tanesidir.
Şelalenin hem Bursa
şehir merkezine çok yakın olması hem de orman içerisinden dere boyunca tatlı
bir eğimde ilerleyerek ulaştığınız kolay bir yürüyüş parkuruna sahip olması
sebebi ile hem günü birlik hafta sonu piknikçilerinin hem de doğa yürüyüşü
gruplarının sık geldiği yürüyüş parkurlarından bir tanesidir.
Maalesef böyle
kolay ulaşılabilir olması, şelaleyi doğa düşmanı insanlara karşı açık ve
savunmasız hale getiriyor.
Üzülerek kullandığım, “doğa düşmanı insan” kavramı
gördüğüm manzara karşısındaki en hafif tabir olsa gerek. Çünkü şelaleye ulaşmak
için tercih ettiğimiz ikinci yoldan yani Saitabat köy yolundan itibaren Kent
ormanı girişine kadar çöpleri toplayarak indiğimiz yol boyunca korkunç
görüntüler ile karşılaştık. Her yer naylon çöp torbası, evsel atıklar, plastik
ve cam içecek şişeleri ve diğer çöp atıkları ile dolu. Nasıl bir insan
bıraktığı ya da kırdığı cam şişeye ait cam kırıklarının yazın yansıma ile orman
yangınlarına sebep olacağını bilemez! Nasıl bir insan bıraktığı bu atıkların
orman doğal hayatına zarar verdiğinin farkında olamaz!
Kendimde doğa
yürüyüşleri yaptığım için, dağcılık kulüpleri ile yürüyen doğa yürüyüşçülerinin
doğaya böylesine zarar vermeyeceklerine eminim. Zaten grup içinde birisi böyle
bir eyleme kalkıştığında hem grup lideri hem de diğer yürüyüşçüler tarafından
uyarılır. En basit tabiri ile gurupta sigara içen birisi var ise asla yürürken
içmez ve izmaritini doğaya atmayıp cebinde geldiği yere yani şehre geri götürür.
Peki, böylesine
hoyratça çöpleri buraya bırakan kimler? Tabiî ki günü birlik piknikçiler. Maalesef,
gerek çoluk çocuğu yani ailesi ile birlikte gelmiş olsun gerekse arkadaş gurubu
ile gelen piknikçiler olsun, birlikte geçirdikleri güzel bir günün sonunda çöplerini
böylesine kontrolsüzce çevreye saçıyorlar. Bunu yaparken yanlarında
getirdikleri çocuklarına da kötü örnek oluyorlar.
Çöpleri
toplayarak indiğimiz yol boyunca yine birçok piknikçi ile karşılaştık. Elimde
dolu çöp poşeti ve eldivenlerim ile üşenmeden selam vererek yanlarına gittim ve
burada ne yaptığımızı anlattım. Konuşmamın sonunda da buradan ayrılırken çöplerini
toplamalarını kendilerinden rica ettim. Her konuştuğum kişi çevrenin
pisliğinden rahatsız, ilgililerin bir şey yapmadığından şikâyetçi!
Arkadaş, senin
pisliğini, çöpünü bu dağ başında da belediyemi toplayacak?
Ama şikâyet eden bu insanların çoğu etraflarında çöpler olduğu halde piknik
yapmaya devam ediyor ve sadece ŞİKÂYET ediyor. Düzeltmek için hiçbir gayret
göstermediği gibi kendi çöpünü de bırakarak doğa katliamına katkıda bulunuyor. (Burada,
çevreye duyarlı ve çöpünü doğaya bırakmayan piknikçi aile ve arkadaşlarımızı
tenzih ederim.)
Ne kadar üzücü,
ne kadar vahim değimli?
Adım Adım Bursa
grubu ile yaptığımız etkinliklerin duyurusunda da sık kullandığım gibi;
“Bir'ken çok
olmak, çok'ken arkadaş olmak ve sonuç da aynı tutkunun peşinde koşan bir yaşam
şeklinin parçası olmak!”
Ne olur doğaya,
çevre katliamına seyirci olmayalım. Sadece şikâyet etmeyelim. Düzeltmek için de gayret gösterelim. Hem çocuklarımıza hem
topluma karşı örnek birey olalım.
Son olarak, bugün
yaptığımız çöp toplama etkinliğine verdiği destekten ötürü, Bursa Büyükşehir Belediyesine
ve TDF İl Temsilciliğine. Duyuru için TDF İl Temsilcimiz Nazif Makas hocamıza, Kulüp olarak böylesine anlamlı bir etkinliğe katılarak destek veren
Yeşil Bursa Dağcılık Kulübüne ve başkanı Kadir Soyaltın’a. Grubumuza liderlik ve rehberlik yapan,birlikte ulaşılması zor noktalara kadar
inerek çöp topladığımız B.B.Belediyesinden Faruk Kurt’a, sabit hat kurarak ulaşılması zor noktalara iple inerek çöp toplayan Sema Kızılaslan'a, çektiği fotoğraflarından alıntı yaptığım Feridun Pulurlu'ya ve o gün bizimle yürüyerek çöp toplayan
tüm gönüllü dağcı dostlarıma teşekkür ederim.
Bir sonraki yazımda görüşmek
üzere hoşça kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder