Merhaba çok değerli Hakkı Şenkeser “Benim Dikey Dünyam” okurları bu yazımda sizlere Bursa şehir merkezine oldukça yakın aynı zamanda muhakkak
görülmesi gereken doğa harikası bir şelaleden bahsedeceğim.
Doğa yürüyüşü yapan
gruplar bu yürüyüş rotasını sıkça kullanıyor. Kent ormanı içerisinden
başladıkları yürüyüşleri Kürekli şelalesinde son buluyor. Aileler ise ya
bilmediklerinden ya da şelaleye kadar olan kısmı yürümek istemediklerinden, genellikle
şelaleye kadar yürümeyip kent ormanı içinde piknik yapmayı tercih ediyorlar.
Aslında
bana sorarsanız piknikçilerin şelaleye kadar gitmemeleri çok daha iyi çünkü
geride bıraktıkları çöp yığınlarını gördükçe gitmedikleri ya da bilmedikleri
çok daha iyi diye düşünüyorsunuz.
Kent ormanı deyince insanlar genelde Orhaneli yolu üzerindeki kent ormanı ile karıştırıyorlar. Orhaneli yolu üzerindeki kent ormanı, Atatürk kent ormanı. Kürekli şelalesinin bulunduğu kent ormanı ise şehrin doğu tarafındaki Cumalıkızık ve Hamamlıkızık köylerine oldukça yakın Aral balık tesislerinin hemen üzerinden girişi olan bir mesire alanı.
Yazının
başında da bahsettiğim gibi şelalenin bulunduğu kent ormanı şehir merkezine
oldukça yakın.
Şelaleye
ulaşmak için iki ayrı yol kullanılmakta.
Birincisi
aşağıda bahsettiğim kent ormanı içerisinden başlayan benimde bu yazıda size
anlatacağım, doğa yürüyüşü yapanların kullandığı parkur.
İkincisi
ve benim çok sık kullanmadığım ve sizlere de tavsiye etmediğim genelde şelaleye
kadar olan orman içi patika yolu yürümeyip kolaylıkla şelaleye gitmek isteyen
günü birlikçilerin tercih ettiği yavan bir yol. Kestel kavşağından sağa
dönülerek çimento fabrikası yanından Derekızık köyü yolu takip edilerek
nihayetinde Ören
Mahallesi tabelasından sağa doğru devam edilerek Uludağ yamaçlarına doğru 2,5 kilometre kadar
daha toprak yoldan araç ile gidilerek ulaşılan yol.
Eğer
benim düşündüğüm gibi doğayı seviyor, orman içi patika yollardan, dere üzerine
kurulmuş asma ve tahta köprülerden geçerek tüm bu doğal güzellikleri yürüyerek
ve bolca fotoğraf çekerek. Bu doğal atmosferi doyasıya yaşayıp, temiz Uludağ
havasını da bolca ciğerlerinize çekerek Kürekli şelalesini görmek istiyorsanız sizde
bu yolu tercih edecek ve yazının devamını merak ile okuyacaksınız.
Bu
arada şelaleye gitmek için birinci yolu tercih edenler yani kent ormanı içinden
yürüyecekler, alternatif ikinci yola neden yavan bir yol dediğimi tahmin
etmişlerdir.
Kent
ormanına yukarıda da bahsettiğim gibi şehrin doğu tarafından Ankara Caddesi üzerinden
Otosansiti geçtikten sonra Cumalıkızık Köyü kavşağından sağa dönülerek
tabelalar takip edilerek araç ile yaklaşık 5 kilometre daha devam edilerek Aral
Balık Tesisleri önüne kadar devam edilir. Aracında ya da telefonunda navigasyon
cihazı ya da programı
olanlar eğer Aral Balık Tesisleri yazarak aratırlarsa önüne kadar kolaylıkla
ulaşabilirler. Kent meydanından yaklaşık uzaklık 16 kilometre civarındadır.
Burada aynı zamanda aracınızı rahatlıkla bırakabileceğiniz büyükçe bir otopark
da bulunuyor.
Kent
ormanının girişi Aral Balık Tesislerinin biraz üzerinden. Burası Atatürk Kent
Ormanı kadar büyük olmasa da piknik alanı olarak düzenlenmiş. Ağaç üzerine
yapılmış ve üzerine merdiven ile çıkabileceğiniz ağaç evler parka oldukça güzel
bir hava katmış. Park içinde çocuklar için oyun alanı da bulunuyor.
Kürekli
şelalesine gitmek isteyenler, kent ormanı içinden Kürekli deresi üzerine
kurulmuş asma köprüden karşı kıyıya geçerek orman içi patika üzerinden devam
etmeliler. Parkur boyunca şelaleye kadar ilki hemen parkurun başında geçtiğiniz
asma köprü olmak üzere toplam 3 adet köprüden geçeceksiniz. Asma köprü çıkışı
bir süre orman içinde eğimi çok fazla olmayan bir patika üzerinden
ilerleyeceksiniz. Yol oldukça belirgin olduğu için şelaleye kadar kaybolmanız
mümkün değil. Yol boyunca yer yer dere kenarlarına üstü kapalı tahta masalar
yapılmış. Kısa molalar için tercih edebileceğiniz gibi etrafı kirletmemek kaydı
ile piknikte yapabilirsiniz. Bu şekilde yazdığım için üzgünüm ama etrafa
bırakılan çöpleri ve piknikçi atıklarını gördükten sonra bunu özellikle yazmak
istedim.
Asma
köprüden itibaren şelaleye kadar yürüyeceğiniz toplam mesafe 2,5 kilometre
kadar. Hafif tempoda ve bolca fotoğraf çekerek 45 dakika sonra yürüyerek
şelaleye varabilirsiniz. Parkur 3.köprüye kadar genelde tatlı bir eğimde sizi
çok yormadan yükseliyor. Parkurun en zor ve sizi nispeten biraz daha yoracak en
dik kısmı son 500 metresi diyebiliriz. Dik bir yokuşu çıkmanız gerekiyor. Bölge
yürüyüş parkuru olarak ilk düzenlendiği zaman bu dik yokuşa demir direkler
arasına kalın halatlar gerilerek, yürüyüşçülerin bu halatlardan destek alarak
yokuşu çıkmaları imkânı sağlanmış. Sonrasında bu halatlar koparılmış,
demir direkler yerlerinden sökülmüş. Biz insanlar sadece atıklarımız ile
çevreye zarar vermiyor aynı zamanda yapılmış hizmetlere de zarar verip bizden
sonra kullanacakları düşünmüyoruz.
Yokuşu
çıktıktan sonra karşınıza taş merdivenler çıkacak. Bu merdivenlere
ulaştığınızda zaten şelaleye de ulaşmış olacaksınız. Şimdi önünüzde bu
merdivenler ile çıkacağınız ve şelalenin doyumsuz güzelliğini
seyredebileceğiniz 3 adet seyir terası çıkacak. Terasların en büyüğü en üstteki
teras. Her terasta yine dinlenebileceğiniz ve üzerinde piknik yapabileceğiniz
tahta masalar mevcut. Bu teraslar tahtadan yapıldığı için üzerinde kesinlikle
ateş yakılmamalı. Ama maalesef üzerinde ateş yakıldığını terasın zarar gören
yerlerinden anlıyorsunuz.
Teraslardan
şelaleye baktığınızda iyi ki buraya gelmişim diyeceksiniz. Yaklaşık 80 metre yükseklikten
dökülen şelalenin suyu oldukça gür. Şelalenin kaynağı olan Kürekli deresi ise
Uludağ’dan eski volfram madeni bölgesinden başlayarak aynı adı taşıyan kanyon
boyunca ilerliyor.
Burada
dinlenip hatta yanınızda termos ile getirdiğiniz çayı içip, bolca fotoğraf
çekip geldiğiniz yolu takip ederek yine başlangıç noktasına yani kent ormanına
yine kolaylıkla dönebilirsiniz.
Benim
bu bölgeye ilk defa gideceklere tavsiyem. Piknik malzemelerini kent ormanında
bırakıp yanlarına sadece sırt çantalarına su ya da termosta çaylarını alıp
şelaleye gidip gelmeleri dönüşte de pikniklerini kent ormanında ateş yakmadan yapmaları
olacaktır.
Bir
sonraki yazımda görüşmek üzere hoşça kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder