Adım Adım Bursa Gönüllüleri İle Ulubat Gölü Leylek Koşusuna Katıldık...


Geçtiğimiz hafta katıldığımız Kazancı Dostluk Koşusundan hemen sonra, bu hafta sonu 09.07.2017 Pazar sabahı,  Ulubat Gölü Leylek Koşusuna da Adım Adım gönüllüleri olarak hep birlikte katıldık.


13.Uluslararası Ulubat Gölü Leylek Festivali etkinlikleri kapsamında ilk defa düzenlenen Leylek koşusu, Ulubat Gölü kenarındaki Eski Karağaç Köy meydanından START alan 15K koşu mesafeli, toprak zeminde koşulan muhteşem doğası ve harika Ulubat gölü manzarası ile ultra maraton tadında bir koşu oldu. Koşu ile ilgili tecrübelerimi daha sonra ayrı bir yazıda paylaşacağım. Ama kendi adıma çok hazır olmadığım için zorlansam da çok keyif aldığım harika bir koşu olduğunu söyleyebilirim.


Leylek koşusunun bir gün öncesinde yaptığımız Adım Adım Bursa Botanik Park Cumartesi sabahı antrenmanında Pazar sabahı koşacağımız 15 K Leylek Koşusunu da düşünerek kendimizi çok fazla yormamış, hafif bir koşu ve açma, germe hareketleri ile antrenmanımızı tamamlamıştık.


Adım Adım Bursa gönüllüleri olarak bizler, artık her yerel koşu etkinliğini, sadece bir koşu organizasyonunda koşmak olarak değil;

“Biz hep birlikte koşarız sonra yine hep birlikte eğleniriz.”

Diyerek hep birlikte eğlendiğimiz, birlikte keyifli zaman geçirdiğimiz imece piknikleri içinde bir fırsat olarak görüyoruz. Bu düşüncemizde de ne kadar haklı olduğumuz fotoğraflarımızdan yeterince belli oluyordur sanırım?

Leylek koşusu öncesinde de yine koşu sonrası imece pikniği için kendi aramızda sözleştik. Koşu sabahı gelirken yanımızda getirebileceğimiz kahvaltılık çeşitlerini de gurubumuzda birbirimiz ile paylaştık. Burada amacımız hep birlikte keyifli bir sabah kahvaltısı yaparken aynı zamanda gereğinden fazla ve aynı tekrarlayan ürünleri getirmeyip gereksiz israftan kaçınmak.

Koşu başlangıç saati organizasyon komitesi olarak sabah saat 09.00 olarak duyurulmuştu. Bizler, sabah saat 08.00 ve öncesinde Eski Karaağaç Köyüne vardığımızda köy meydanında organizasyon komitesi tarafından kayıtlar açılmış, göğüs numaraları ve çipler dağıtılmaya başlanmıştı.


Leylek koşusu ilk defa düzenleniyor olmasına karşın organizasyonun tüm detaylarına kadar planlandığı ve büyük emek harcandığı daha köy meydanına varır varmaz belli oluyor. Araçlar için ayrılmış büyük bir otopark, profesyonelce düzenlenmiş yarış organizasyonu, START noktası, kayıtların yapılıp göğüs numaralarının ve çiplerin dağıtıldığı alanın düzeni, koşu için yaptırılan formaların dağıtımı ve herhangi bir karışıklık yaşamadan kayıtlarımızı tamamlamamız, koşu sonrasında yapılacağı önceden duyurulan ikramlar için kurulmuş çadırların düzeni vs. her şey oldukça muntazam ve düzenliydi. 




Üstelik çoğu koşu müsabakasının aksine tüm bu hizmetlerin kayıt ücreti alınmaksızın koşu severlere sunulması sanırım katılan herkesi fazlası ile memnun etmiştir.

Kayıtlarımızı tamamlayıp göğüs numaralarımızı da aldıktan sonra Adım Adım gönüllüleri olarak hep birlikte koşu öncesi ısınma antrenmanımızı Mehmet Çatalağaç hocamız ile birlikte yaptık.



Artık START vaktinin yaklaşması ile hep birlikte START noktasına geçtik. Alanda topluca fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedik. Tüm koşucularında bize katılması ile sevgili Barış Gider arkadaşımızın çektiği bu fotoğraf koşu öncesi yaşadığımız muhteşem coşkuyu sanırım ölümsüzleştirmiştir.


START işaretinin verilmesiyle tüm koşucuların, muhteşem göl manzarası eşliğinde 15 K mesafeli koşu için ileriye doğru atıldığında havanın sıcaklığı da kendini iyice hissettirmeye başlamıştı. 

Koşmaya başladığımda kafamdaki sorulardan biri olan acaba yeterli su istasyonu olacak mı sorusu kısa sürede olumlu bir biçimde cevabını bulmuştu. Koşu boyunca gidiş ve dönüş yerleştirilen su istasyonları kesinlikle yeterliydi. Yaz ayının ortasında koşucuları susuz bırakmayarak bu anlamda da güzel bir planlama yapan koşu organizasyonunu kesinlikle tebrik etmek gerekir.



Koşu ile ilgili kendi kişisel koşu tecrübelerimi daha sonra paylaşacağımı yukarıda yazmıştım. Ama kesinlikle ultra maraton, arazi koşusu tadında bir koşu oldu diyebilirim. Yer yer düz toprak zemin, yer yer hafif engebeli bozuk yolda koşmak asfaltta koşmaya alışmış koşucuları biraz zorlamış olsa da bence böylesine arazi şartlarında da koşmaya alışmanın hem koşu kondisyonunuzu arttıracağını hem de kaslarınızın daha fazla güçlenmesine vesile olacağını bilmek gerekiyor.

15 K koşusunun FINISH noktasına vardığımızda tüm koşucuların yüzünde sıcak havanın etkisi ve zorlu parkura rağmen yarışı sağlıklı bir şekilde tamamlamış olmanın mutluluğu okunuyordu. FINISH noktasında yine alkışlar ve güler yüz ile karşılanan koşucular önce anı madalyalarını sonra yiyecek ikramı için fişlerini alıyordu.

Bende koşu sonrası fişlerim ile önce organizasyon komitesinin ikramı olan ayran ve gözlememi almak üzere çadırlara doğru ilerledim. Çadırlarda güler yüzlü köylü kadınlar sizin isteğinize göre muhteşem patatesli ve peynirli gözlemeleri bir çırpıda hazırlayıp sac tandırda pişirerek sizlere veriyorlar. Gözlemenin tadı ise tek kelime ile harikaydı.


Sıra sonuçların ilan edilmesine ve yaş kategorilerinde dereceye giren ilk 3 sıra koşucunun duyurulmasına ve kupalarının verilmesine gelmişti. Koşuya katılan Adım Adım gönüllüsü kadın arkadaşlarımız neredeyse tüm yaş kategorilerinde kürsüye çıkarak tabir yerindeyse kupalara ambargo koydular. Buradan tekrar kendilerini tebrik ediyor ve nice koşu müsabakalarında sağlık ve keyifle koşmalarını diliyoruz.




Burada tabii ki Adım Adım Bursa antrenörlerinin de hakkını vermek lazım. Yalcın Balcı, Emre Mollaahmetoğlu ve Mehmet Çatalağaç hocalarımız yaz kış demeden büyük bir özveri ve gayret ile Çarşamba ve Cumartesi antrenmanlarında bizleri çalıştırdılar. Sadece antrenörlük yapmayıp, koşu ve sağlıklı antrenman teknikleri hakkında devamlı bizleri bilgilendirerek koçlukta yaptılar. Tüm gönüllü arkadaşlarımızın sağlıklı bir biçimde koşu müsabakalarını tamamlamalarından tutunda dereceye giren arkadaşlarımızın aldıkları kupalarına kadar üzerimizde çok fazla emekleri var. Buradan hepiniz adına kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Ödül töreni sonrası tüm gönüllü arkadaşlarımız ile birlikte yine hep birlikte yanımızda getirdiğimiz kahvaltılıkları bir araya getirerek yine müthiş keyifli, bol kahkaha ve keyifli sohbet eşliğinde yine harika bir imece pikniği yaptık. Yüzlere baktığınızda kimsenin yüzünde sıcak havada 15 kilometre koşmuş yorgun, bitkin koşucu yüzü görülmüyordu. Herkes keyifli herkes neşeliydi.



Adım Adım Bursa gönüllüleri olarak yine oldukça keyifli geçen her şeyden önemlisi sağlıklı bir biçimde tamamladığımız bir koşu organizasyonunun sonuna gelmiştik. Takip eden arkadaşlarım hatırlayacaktır. Etkinlik duyurularında da sıkça paylaştığım gibi;

Koşmak? Bir'ken çok olmak, çok'ken arkadaş olmak ve sonuçta aynı tutkunun peşinde koşan bir yaşam şeklinin parçası olmak! 
İYİLİK PEŞİNDE KOŞMAK…

Evet, Adım Adım Bursa gönüllüleri olarak bizler artık kocaman bir aileyiz. Birlikte koşmaktan, keyifli zaman geçirmekten ama en önemlisi iyilik peşinde koşmaktan müthiş keyif alıyoruz. Leylek koşusuna katılan, birlikte koştuğumuz tüm arkadaşlarımıza canı gönülden teşekkür ediyoruz. Umarım hep birlikte daha uzun yıllar sağlıklı ve keyifli bir şekilde koşarız.


Ve teşekkürün en büyüğü. Böylesine anlamlı bir uluslararası şenlik kapsamında ilk defa bu koşu organizasyonunu düzenleyen ekibe. Karacabey Belediyesine, Eski Karaağaç Köyü Muhtarlığına, organizasyonda görevli zabıta ekiplerine, su dağıtan güler yüzlü görevli arkadaşlardan, gözleme yapan köylü kadınlara kadar organizasyonun her aşamasında görev alan herkese çok teşekkür ederiz. Tek kelime ile her şey düzenli, planlı ve harikaydı. Ellerine, emeklerine ve yüreklerine sağlık.



Umarım böylesine güzel bir köyde, böylesine güzel bir parkurda koşulan Leylek koşusu adını aldığı şenlik gibi geleneksel hale gelip tüm şehirlerimizden koşucuların katıldığı, yarış takvimlerinde yer alan bir koşu etkinliği haline gelir.

Son olarak koştuğumuz tüm koşularda bizimle birlikte olan koşu camiasının emekçilerinden Barış Gider’e de çektiği harika fotoğraflar için teşekkür ederiz. Yazdığım bu yazıdaki tüm fotoğraflar onun objektifinden. Eline, yüreğine sağlık sevgili Barış.

Yazımın sonunda peki leylek resimleri nerede dediğinizi duyar gibiyim. Ödül töreni sırasında üzerimizden geçen leyleği gösteren Serdar Özkaleli ağabeyimize selamlarımı gönderiyorum. Leyleği havada uçarken gördük. Çok mu gezeceğiz acaba?

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşça kalın.

Sevgilerimle…



Hakkı Şenkeser

Yorumlar