Ne zamandır Uludağ’da gece
yürüyüşlerine gitmiyordum. Sıcak yaz akşamlarında şehrin bunaltıcı atmosferinden
uzaklaşıp Uludağ’ın serin yamaçlarında ferahlamak amacı ile yaptığımız gece
yürüyüşlerinin tadı gerçekten doyumsuz olur. Hele birde çok sevdiğiniz
dostlarınız ile birlikte yürüyorsanız.
Dün akşam Dostlar Trekking gurubundan
arkadaşlarım, ağabeylerim Seyfettin Öztürk, İbrahim Tırpan ve Necati Öztürk ve
diğer arkadaşlarımız ile yapacağımız gece yürüyüşü için akşam saat 19.30’da
Teleferik meydanı karşısındaki çay ocağı önünde buluştuk.
Bu çay ocağı genelde Uludağ’da
yürüyecek tüm guruplar için buluşma noktası aynı zamanda teleferik hareket
saatini beklerken simit, çay kahvaltılarının yapıldığı küçük bir çay ocağıdır.
Buradan araç ile Bursa’da Z yolu
olarak da bilinen ve ovadan bakıldığında Uludağ’ın yamaçlarından da kolaylıkla
görülebilen 3 kilometre uzunluğundaki yolu takip ederek Zeyniler Köyüne doğru
hareket ettik.
Yolun sonunda yer
alan Zeyniler Köyü, doğa sporları ile ilgilenenlerin aslında çok iyi bildiği
bir köy.
Doğa
yürüyüşçülerinin Uludağ’ın yamaçlarına doğru yapacakları yürüyüşleri öncesinde
ve sonrasında çay içmek üzere mola verdikleri köy aynı zaman da köyün hemen yakınında
bulunan atlama pistini kullanarak yamaç paraşütü yapanlarında uğrak noktası.
Zeyniler Köyü tüm
bu doğa güzelliklerinin yanında Türk edebiyatının usta kalemlerinden Reşat Nuri
Güntekin’in 1922 yılında yazdığı Çalıkuşu romanının başkarakteri olan Feride’nin
çocukluk yıllarının geçtiği köy olarak ta bilinir.
Köye vardığımızda
artık hava yavaş yavaş kararmaya yüz tutmuştu. Aracımızı par ederek orman
içinden paraşüt pistine doğru yürüyüşe geçtik.
Yol üzerinde, inşaatlarda
kullanılan demir iskelelerden yapılmış bir yapı üzerindeki arı kovanlarını
görmek ilginçti. Sanırım bu yüksek iskele üzerine neden arı kovanlarının konulduğunu
tahmin edebilirsiniz.
Evet, kovanları davetsiz
ayı saldırılarından korumak için.
Paraşüt pisti
altından, eski su yolunu takip ederek yaptığımız yürüyüşümüz muhteşem ıhlamur
kokuları eşliğinde devam etti. Patika boyunca size eşlik eden ve artık kullanılmayan
bu suyolu ile ilgili de aslında birkaç satır bir şeyler yazmak istiyordum.
Fakat kim tarafından, ne zaman yaptırıldı konulu yaptığım kısa araştırmalara
çok fazla bir karşılık bulamadım. Son olarak bilse bilse Hasan Ören hocam bilir
diyerek, hocama yazılı olarak sordum ve İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı
döneminde Fransızlara yaptırıldığını kendisinden öğrendim.
Yol üzerindeki
çeşmelerden biri önünde durarak ateşimizi yaktık ve yemek molamızı verdik.
Yemek sonrası ateş başında kahve eşliğindeki sohbet gerçekten eşsizdi.
Dönüş yolu için
çöplerimizi toplayıp ateşimizi iyice söndürdüğümüzde saat 22.30 olmuştu. Hava
artık iyice zifiri karanlık olduğu için kafa fenerlerimizi açarak geldiğimiz
yolu takip ederek tekrar Zeyniler Köyüne doğru yola çıktık.
Paraşüt pistinin
altına vardığımızda pistin eğimli taş parke zemininde oturarak gece
karanlığında ışıl ışıl parlayan doyumsuz Bursa manzarasını seyretmeden geçip
gitmek olmazdı. Bizde zaten geçip gitmedik.
Tekrar yola koyulup
Köy meydanına vardığımızda saatler artık gece yarısına yaklaşıyordu. Burada verdiğimiz
kısa bir çay molası sonrası tekrar araçlarımıza binerek Bursa’ya doğru dönüş
yoluna geçtik. Böylece dostlar ile bir gece yürüyüşümüz daha sona ermişti.
Buradan tüm Dostlar
Trekking gurubu üyelerine selamlarımı gönderiyorum.
Bir sonraki yazımda
görüşmek üzere hoşça kalın.
Hakkı Şenkeser.
Yorumlar
Yorum Gönder