Merhaba arkadaşlar,
Hadi dağcılığı ve koşmayı anladık. Bu fitness de nereden çıktı dediğinizi
duyar gibiyim. Fitness aslında her ikisinden de çok uzun yıllar öncesinde hayatıma
girdi. Ama ilk olarak body building
ile tanıştım.
Sanırım 1992 yılıydı. Lise son sınıftaydım. Boyum uzun olmasına karşın kilom yaşıtlarıma göre çok daha azdı. Ne yesem yaramazdı. Hoş şimdi de tam tersi, su içsem yaradığını düşünüyorum.
Nerede kalmıştık? 180 santimetre boyunda ve yaklaşık 60
kilogram civarındaydım. (Şu an 90 kilogramım.) Kilo almak için en uygun yolun
spor yapmaktan özellikle Body Building çalışmaktan geçtiğini duymuştum. Tabiî
ki o zamanlar şimdiki gibi internet ve onun dışında ki diğer kaynaklardan
istifade etme şansımız yoktu. Arkadaş tavsiyesi, kulaktan dolma bilgiler ile
hareket etmek durumunda kalıyorduk.
Ben de heyecanla evimin çok yakınlarında ki, yürüyüş
mesafesinde olan bir spor salonuna kaydımı yaptırdım. Daha önceleri de evde
ağırlık çalıştığım olmuştu. Hatta konserve kutularına beton dökmüş basit
dambıllar yapmıştım. Bu basit ağırlıklar ile omuz ve kol kaslarımı evde
çalıştırıyordum.
Spor salonuna ilk kaydımı yaptırdığım günü hala
hatırlarım. Hala görüştüğüm ve dönem dönem spor salonlarında çalışmaya devam
ettiğim Mehmet Akgün ve Gültekin Uran hocalarımız verdikleri kayıt kartına, ağırlık
ve vücut ölçülerimi de kayıt etmişlerdi. O zaman ki ölçülerimi hala hatırlarım.
Örneğin kol ölçüm 27 santimetreydi.
Sonrasında uzun yıllar boyunca hem body building çalışmaya devam ettim. Hem de dönem dönem fitness yaptım.
Yazımın konu başlığına tekrar dönecek olursak. Fitness,
ülkemizde body building yani vücut geliştirme sporu ile fazlasıyla
karıştırılmaktadır. Temelinde her iki branşta da ağırlık çalışmak olsa da amaçları birbirinden farklıdır.
Fitness
nedir?
Daha çok sağlıklı
olmak, formda kalmak amacıyla
yapılır. Vücudun bir bütün olarak fit ve sağlıklı olması hedeflenir ve bu yönde
çalışmalar yapılır.
Bunu yaparken de sadece ağırlık çalışılmaz. Aynı zaman da yüzme,
koşu, bisiklet, aerobik gibi sporlar yapılarak vücudun istenilen forma girmesi
için çalışmalar yapılır. Fitness yapan bir kişinin hedefi asla çok kaslı bir
vücuda sahip olmak değildir. Fitness yapan kişiyi dışarıdan görenler çok fit bir
vücuda sahip olduğunu gördükleri için genelde body building yani vücut
geliştirme sporu ile uğraştığını sanırlar.
Body
building nedir?
Body building yani vücut geliştirme ise fitness den amaç
olarak farklıdır. Öncelikli hedef yüksek
hacimli ve yağsız kas kütlesine sahip olabilmektir.
Bunun için de kas
gelişimine yönelik direnç egzersizlerini tüm vücut bölgelerinde ki kas grupları
için ayrı ayrı uygularlar.
Fitness yapan bir sporcu bir vücut geliştirmeciye göre
daha çelimsiz ve zayıf gözükebilir. Ama şöyle bir gerçek vardır ki çok daha
sağlıklı ve esnektir.
Fitness’in faydaları nelerdir?
Fitness yaparken vücudumuz da bol
sayıda östrojen, endorfin ve testosteron hormonu salgılanır. Bu da fitness
sporunu yapan bir kişinin psikolojik olarak daha iyi ve daha zinde hissetmesini
sağlar. Fitness yapan birinin vücudu forma girer ve özgüveni artar, metabolizması
hızlanır, enerjisi artar, uyku düzeni oturur. Psikolojisi iyileştiği için
stresten uzaklaşır, daha sağlıklı daha olumlu ve daha hızlı düşünmeye başlar.
Kalp, damar ve dolaşım sistemi daha da güçlenir.
Fitness
nasıl yapılır?
Fitness
sporuna başlarken muhakkak uzman ve konusunda yetkin antrenörlerden destek
almalı, fiziksel yapınıza ve kilonuza uygun antrenman tekniklerini
uygulamalısınız. Ama öncelikle muhakkak bir sağlık kontrolünden geçmeli ve
kontrolünüzü yapan uzmana fitness yapacağınızı ve hangi yoğunlukta çalışacağınızı
söylemelisiniz.
Fitness
yaparken uygun kıyafet ve uygun bir spor ayakkabısı şarttır. Uzman
eğitmenlerin verdiği fitness programına uyulmalı ve onların verdiği programın
dışına çıkmamalısınız. Antrenmana başlamadan önce mutlaka streching dediğimiz ısınma hareketlerini yapmalısınız yoksa
sakatlanırsınız. Ağırlık çalışırken ise hareketlerin doğru yapılmasına dikkat
edilmelidir. Unutmayın ne kadar ağır kaldırdığınız değil. Hareketi ne kadar
doğru yaptığınız önemlidir.
Bana hangisini tercih ettiğimi soracak olursanız
aralarında çok fazla tercih yapmak istemediğimi söylemek isterim. Nedenine
gelince, makineler ve ağırlıklar ile dolu bir spor salonunda limitlerimi
zorlayarak ağırlık çalışmayı da seviyorum. Aynı zaman da bir maraton koşusu
öncesinde fazla kilolarımı atmak ve daha formda, esnek ve dayanıklı olmak için
fitness çalışmasını da, dağcılığı da , koşmayı da seviyorum.
Tercih sizin...
Fitness başlığını da açtığım bu kişisel bloğumda zaman
zaman elimden geldikçe hem fitness hem de body building yani vücut geliştirme
sporu ile ilgili paylaşımlar yapmaya da çalışacağım.
O zaman her ne yapıyorsanız. Dağcılık, koşu, maraton,
fitness, vücut geliştirme, yüzme, bisiklet vs. yapın ama sağlıkla ve sporla
kalın.
Hakkı Şenkeser.
Yorumlar
Yorum Gönder