Misafir Yazar : İrem Güner
Yazıyı Haber Kaynağında Oku.
Öncelikle sizlere birini tanıtmak istiyorum. Dünyanın ilk vatandaşlık alan robotu Sophia. Sosyal medyanın, televizyonda teknoloji haber ve programlarının gözdesi. Kimine göre sonun başlangıcı, kimine göre yeni bir çağın ayak sesleri. Yapay zeka ve robotlar artık tartışma konumuz.
Yazıyı Haber Kaynağında Oku.
Öncelikle sizlere birini tanıtmak istiyorum. Dünyanın ilk vatandaşlık alan robotu Sophia. Sosyal medyanın, televizyonda teknoloji haber ve programlarının gözdesi. Kimine göre sonun başlangıcı, kimine göre yeni bir çağın ayak sesleri. Yapay zeka ve robotlar artık tartışma konumuz.
Her gün yeni bir gelişmeyi görüyoruz. Gece mesaiye kalan robotlar, üretim bandında çalışan robot kollar ve hatta insan kaynakları departmanının görevlerini üstlenen işe alım uzmanı yapay zekâlar. Önce biraz çocukluğumuzun en unutulmaz çizgi filmi Jetgiller gibi başlayan mucizeler çağı hissi, sonra da işlerimizi robotlara kaptıracağız endişesi.
“Gelecek beklediğinizden çok daha yakın” sloganını duyuyorduk ama aldırmıyorduk. Peki ya şimdi? Kuşak farkı derken bir anda karşımıza hem içinde olduğumuz hem de çok dışında kaldığımız teknoloji farkı eklendi.
Teknoloji bizim için ne demekti; cep telefonları, sınırsız internet erişimi, LCD televizyon, üç boyutlu sinemalar, dokunmatik bilgisayarlar… Biraz da emek demekti. Geriye kalanlar; bilim kurgu filmlerinde, patlamış mısır yerken bir iki saat izleyip sonra unuttuğumuz şeylerdi. Ama öyle değilmiş, ciddiye alalım artık durumu.
Her alanda yeni yaptırımları beraberinde getirecek yapay zekâlar. Mesela iş hukukunda! Öyle ya; her sene iş kazalarında onlarca işçi kaybediyoruz ve çok üzülüyoruz. Madenlerde çalışacak olan robotlar ile madenci ölümleri son bulacak. Bu iyi bir şey, peki ama işsiz kalacak olan insanlara ne olacak? Ya da robotlarla beraber çalışılan ortamlarda iş kazası; robottan kaynaklanıyorsa nasıl yargılanacak? Parçalarına mı ayrılacak, hurdaya mı çıkacak?
Yapay zekalar her alanda bir cephe açacak. Ya kuşaklar arası farklılıkların yansıması! Eski nesiller kabullenmezken, yeni nesil yani; Z kuşağı zaten yapay zekânın olmadığı bir dünyayı tanımıyor olacak. Bu da demek oluyor ki, iki kutup noktası için yeni bir ayrım!
Hadi tüm bunları geçtik, peki ya ülkemize uygunluğu ne? Bence asıl tartışılması gereken tam da bu olmalı. Zira iş görüşmesinde beni sadece kodlarıyla dinleyip, mekanik kararlar veren bir robot barınabilir mi aramızda? Kalkıp fişini çekeriz gibi… Daha beteri de olabilir tabi!
Birde şu kurt kemiriyor içimizi; kendi aralarında iletişim kurmayı başaran yapay zekâlar birer terminatöre dönüşecek mi?
Kıyamet senaryolarımızda genellikle meteor çarpması, nükleer savaşlar, doğal afetler, iklim değişiklikleri vardı. Şimdi insanoğlu bunlara bir şey daha ekledi.
Sophia ’da yaptığı bir açıklamada internette kendisi hakkında geçen haberleri okuduğunu ve insanların kendisinden korktuğunu üzüntüyle karşıladığını söyledi.
Bir de şöyle ekledi; “beni insanlar yaptı kendilerini yok etmemden korkuyorlar bu bana çok ilginç geliyor”
Sophia haklı bence de. İnsanlar, yani içinde benim de olduğum kitle çok ilginç şeylerin peşinde!...
İrem Güner
Yazarın Diğer Yazıları İçin Tıkla...
Teşekkür ediyorum Hakkı Bey. Bloğunuza misafir olmak çok güzel. Başka yazılarda buluşmak dileğiyle...
YanıtlaSilTeşekkürler İrem Hanım. Selamlar :)
Sil