8 Mart Dünya Kadın Emekçileri Günü Kutlu Olsun


Tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlayarak başlıyorum yazıma. Özellikle 2 kız babası olarak ve kızlarımın iyi birer eğitim alarak, aldıkları eğitimlerinin karşılığı olarak üretmelerini, çalışmalarını dileyen, dolayısıyla ülkemizin gelişmiş toplumlar arasındaki yerini alması için kadının katkısı olmadan bunu başaramayacağımızı bilen birisi olarak devam ediyorum satırlarıma.


Atalarımız, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var diye boşuna dememişler.” Biz de ülke olarak 80 milyon, kadın ve erkek hep birlikte çalışıp üretmedikçe asla kurucumuz Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler arasında ki yerimize asla ulaşamayacağız.

Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını dünyadaki pek çok milletten önce, günümüzden 85 yıl önce veren Atatürk’ün kadınlar hakkında aşağıda ki söylemine katılmayacak birisi, birileri var mıdır aramızda?

“Bir topluluk, bir ulus, erkek ve kadın olmak üzere iki ayrı cins insandan oluşur. Bir ulusun bir bölümünü geliştirip diğer bölümünü geliştirmeden toplumun tümünün gelişmesi olanaksızdır. Bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer yarısının göklere yükselmesi mümkün müdür?”

Kendi adıma da özellikle ilk olarak kadınların sonra da muhakkak erkeklerin tüm dünyada, “International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanan bu günün, salt sevgililer günü gibi kutlanan günlerden farklı olarak bir anma, bir hatırlama, çiçek, hediye verme günü olarak değil de, HAKKINI VERECEK şekilde bilinçli, anlamını bilerek ve hak ettiği değeri verilerek kutlanması gerektiğini düşünüyorum.

Bunun için de ilk olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün çıkış noktasını bilmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Peki, nedir bu kadınlar günü ve ne zaman ve niçin tüm dünyada kutlanılmaya başlanmıştır.

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına, 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi.  Sunulan bu öneride oy birliğiyle kabul edildi.

Tarihin 8 Mart olarak kesinleşmesi de 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında gerçekleşti. Adı da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlendi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletlerinde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler sitesinde ise ilginç olarak günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamış.

Son söz ilk sözümüz gibi olsun. 80 milyon, kadınlı erkekli hep birlikte çalışmaya hep birlikte üretmeye ihtiyacımız olduğunu hatırlatmak üzerine olsun….

Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere hoşça kalın.


Yorumlar