Merhaba çok değerli Hakkı Şenkeser “Benim Dikey Dünyam”okurları. Bildiğiniz üzere ülke gündemi şu sıralarda hepimizi dolaylı ya da dolaysız olarak ilgilendiren Asgari Ücret gündemi ile meşgul.
Uzun yıllardır çalışma hayatında yer alan bir emekçi olarak
bu konuda yani Asgari Ücret hakkında söz söyleme hakkına fazlasıyla sahip
olduğumu düşünüyorum.
Öncelikle Asgari Ücret Nedir?
Asgari ücret veya minimum ücret, yasal bakımdan işçilere
ödenebilecek en düşük ücret seviyesidir. Asgari Ücret işçilerin
belirlenen sınırın altında emeğini satamayacaklarını belirtir. Çoğu ülke 20.
yüzyılın sonuna doğru asgari ücret mevzuatını uygulamaya başlamıştır.
Asgari Ücret işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür vb. gereksinimlerini günün fiyatları üzerinden en az düzeyde karşılayacak biçimde hesaplanır. Ülkelere göre asgari ücret açıklamaları değişkenlik gösterebilir; kimileri sadece saatlik bazda açıklarken diğerleri doğrudan belirli bir saatlik çalışmanın karşılığı olarak aylık bazda açıklar. Asgari ücret çalışma süresiyle yakından bağlantılıdır. (Kaynak: Vikipedi – Asgari Ücret)
Türkiye’de Asgari Ücret
Öncelikle ilk akla gelen soru.
Türkiye’de Asgari Ücret ile çalışan kişi sayısı ne kadar?
Türkiye’de asgari ücretle çalışan kişi sayısı da dahil
olmak üzere bu konudaki tüm bilgiler Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı’na bağlı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından tutuluyor.
Ancak SGK asgari ücretle çalışan işçi sayısını açıklamıyor.
Türkiye’de asgari ücretle çalışan işçi sayısına ilişkin en son bilgi 2014
yılına aittir. Maalesef bu tarihten
sonra da Türkiye’de Asgari Ücret ile çalışan sayısı budur. Denilerek
yapılmış resmi bir açıklama yok. Okuyan ya da duyan varsa lütfen bu yazının
yorum kısmında paylaşsın.
Evet arkadaşlar SGK tarafından
yapılan son resmî açıklamaya göre;
2014’te asgari ücretle
çalışan sayısı 4,97 milyon
24. Dönem MHP Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e
verdiği soru önergesine verilen cevaba göre 2014 Temmuz ayı itibariyle asgari
ücretle çalışan işçi sayısı 4 milyon 970 bin 737.
Yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı verilerine göre, Temmuz 2014’te ülkede toplam kayıtlı işçi sayısı 12
milyon 287 bin 238. Bu da toplam kayıtlı işçi sayısının yüzde 40,45’inin asgari
ücret üzerinden çalıştığı anlamına geliyor.
Her ne kadar resmî kurumlardan
Türkiye’de çalışan Asgari Ücretli çalışan sayısına yönelik bir açıklama gelmese
de özellikle sendikalardan bu yönde açıklamalar yapılıyor.
Örneğin, DİSK Araştırma Merkezi
(DİSK-AR) tarafından her yıl düzenli olarak hazırlanan asgari ücret araştırması
bu yıl "Salgın Günlerinde
Asgari Ücret Gerçeği Araştırması-2021" başlığı ile yayımlandı.
Bu
araştırmaya göre; Asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında ücret alan
işçilerin sayısı 9,7 milyonu buluyor. Bütün ücretli çalışanların yüzde 50’ye
yakınının da bu kapsamda olduğuna vurgu yapılıyor. Araştırma ile ilgili
değerlendirmede tüm ücretli çalışanların yüzde 64’ünün ise (12,5 milyon işçi)
asgari ücretin altı ile asgari ücretin bir buçuk katı arasında bir ücret elde
ettiği ifade ediliyor.
DİSK araştırma
sonuçlarından yola çıkarak ve TÜİK ‘in 2019 Nisan ayında açıkladığı Türkiye
toplam istihdam 28 milyon 199 bin rakamını da göz önüne alarak, ülkemizde
çalışan kesimin %45 ‘inin Asgari Ücret civarında çalıştığını söyleyebilir
miyiz?
Hemen
bir kıyaslama yapalım;
2014
yılında ki resmi rakamlara göre 12 milyon olan toplam istihdamın %40’ı asgari
ücret ile çalışıyorken.
2020 yılı
tahmini rakamlara göre 28 milyon olan toplam istihdamın %45’i asgari ücret
ile çalışıyor.
Türkiye’de ve Dünyada Asgari Ücret
Türkiye’de
ki ve dünyada ki Asgari Ücret rakamlarını kıyaslayabilmek için öncelikle ülkemizde
ki asgari ücreti dolar cinsinden hesaplamak gerekiyor.
Bunun için de ilk olarak Türk Lirasından 6 sıfırın atıldığı
2005 yılına gittim. 1 Ocak 2005 Cumartesi günü de paradan 6 sıfır atılarak,
Yeni Türk Lirası banknotlar tedavüle girmişti.
Bu adımın ardından piyasaların
açıldığı ilk gün 1 ABD dolarının Merkez Bankası verilerine göre alış fiyatı
1.3383 YTL iken, satış fiyatı ise 1.3448 YTL olarak kayıtlara geçmişti.
Aynı tarihte 1 euro ise 1.8105
YTL'den alınırken, satışı 1.8192'den yapılıyordu.
Hemen ardından bir tablo ve grafik yaparak 2005 yılından bu
yana Asgari Ücret ve Dolar karşılığını hesapladım.
Avrupa İstatistik Ofisi’nin
(Eurostat) 2020 yılı ilk yarısına ait verilerine göre Avrupa’da aylık asgari
ücretin en yüksek olduğu ülke Lüksemburg. Bu ülkede brüt asgari ücret 2 bin 142
euro. İkinci sırada bin 656 euro ile İrlanda var. Bu ülkeleri Hollanda (1636),
İngiltere (1599), Belçika (1594), Almanya (1584) ve Fransa (1539) takip ediyor.
Aşağıdaki tabloda Avrupa ülkeleri
ve Türkiye'nin asgari ücret miktarını görebilirsiniz.
Türkiye 26 ülke içinde sondan 6.
sırada
En düşük asgari ücret ise 213 euro
ile Arnavutluk’ta. Bu ülkeyi Bulgaristan (312), Karadağ (331), Sırbistan (343)
ve Letonya (430) izliyor. Türkiye bu ülkelerden sonra aylık 440 euro ile sondan
6. sırada yer alıyor. Türkiye’nin asgari ücrette
geride bıraktığı iki AB üyesi Bulgaristan ve Letonya oldu. (Kaynak: euronews)
Peki, bundan sonra ne olacak?
Öncelikle bana ait olmayan ama şu sıralar sıkça
duymaya başladığım bir söylem;
Türkiye ucuz iş gücü cenneti oluyor!
Ucuz işçilik dediğimiz zaman hepimizin aklına
gelen ilk ülke Çin’dir. Peki, Çin de ki asgari ücret ne kadar biliyor musunuz?
Öncelikle Çin’de her eyalette farklı asgari
ücret rakamları verildiğini hatırlatmak istiyorum. Buna göre Çin’in Şanghay
eyaletinde verilen asgari ücret 2420 yuan yani 350 USD
Dolayısıyla sanırım yukarıda ki söylem doğru.
Tüm bunlardan yola çıkarak benim beklentim
yarın (28.12.2020) Asgari Ücret Tespit Komisyonunun Türkiye’de ki asgari ücreti
net en az 3000 TL. olarak belirlemesi olacak. Bu da yaklaşık %30 luk bir zamma tekabül
eder.
Bundan gerisi yani asgari ücretten kesilen
vergi oranları, bir asgari ücretlinin işverene maliyeti vs. kesinlikle asgari
ücretli bir çalışanın sorunu değildir.
Maliyetler konusunda herkes üzerine düşeni
yapmalı ortada bir acı reçete varsa ortak olarak adil bir şekilde devlet, işveren, çalışan olarak paylaşabilmelidir.
Sıkıntı sadece işçinin yani asgari ücretlinin sıkıntısı değildir.
Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere hoşça kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder