Merhaba çok değerli Hakkı Şenkeser “Benim Dikey Dünyam” okurları. EYT yani Emeklilikte Yaşa Takılanlar ülke gündemimiz içerisinde kesinlikle sıcaklığını kaybetmeyen hatta kaybetmemesi gerektiğini de düşündüğüm öncelikli konulardan bir tanesidir.
EYT yani Emeklilikte Yaşa Takılanların durumu ve konu
hakkında ki kendi görüşlerimi de paylaşabilmek açısından aslında uzunca bir
süredir EYT Emeklilikte Yaşa Takılanlar hakkında yazmak istiyordum.
Değerli arkadaşlarım ben de 1989 yılında sisteme girmiş ve
yaklaşık 8000 gün prim ödeyerek 25 yıllık aşkın süredir çalışma hayatı
içerisinde olan bir EYT ‘liyim. Dolayısıyla benimle aynı durum içerisinde olan sesini
duyuran ya da duyuramayan tüm EYT ‘li arkadaşlarımız için bu yazıyı kaleme
alıyorum.
Öncelikle EYT Emeklilikte Yaşa Takılanlar Kimlerdir?
EYT
yani Emeklilikte Yaşa Takılanlar, prim gün süresini doldurmalarına rağmen yaş
şartını yerine getiremedikleri için emekli olup aylık alamayan bir kesimi ifade
etmektedir.
Emeklilikte
Yaşa Takılanlar ya da diğer bir ifade ile EYT, 1999 yılında emeklilik
yaşını yükselten 4447 sayılı kanun ile ortaya çıkmıştır.
8
Eylül 1999 tarihine kadar emeklilik şartı, kadınlar için 20, erkekler için ise
25 yıl sigortalılık şartı ile birlikte 5000 prim günüydü.
8
Eylül 1999 tarihinde çıkartılan kanun ile emekli olabilmek için yaş şartı
getirildi. Yapılan bu düzenlemeyle emeklilik yaşı kadınlarda 58’e,
erkeklerde 60’a yükseltilirken, emeklilik için gerekli prim gün sayısı ise 7
bin güne yükseltildi.
İşte
problemin çıkış noktası tam da burası. Yapılan bu kanun değişikliğiyle kanun
geriye doğru da çalıştırılarak 1999 yılı öncesinde ki sigorta girişlilerin de
mağduriyetine sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla EYT Emeklilikte Yaşa Takılanlar
kavramı ortaya çıkmıştır.
Kesinlikle
doğru bir tanımlamayla, maç devam ederken kurallar değiştirilmiştir. Halbuki
yapılması gereken kanunun geriye doğru çalıştırılması değil, ilanından itibaren
gelecek zamanları kapsıyor olmasıydı.
Benim
ve diğer EYT Emeklilikte Yaşa Takılan arkadaşlarımın beklentisi yıllardır devam
eden bu uygulamanın 1999 yılı öncesinde sigortalı olan ve kanunun geçerli
olduğu yıllarda sisteme girerek yıllar içerisinde üzerlerine düşen
yükümlülükleri fazlasıyla yerine getiren tüm EYT ‘li vatandaşların yapılacak
kanun düzenlemesiyle kaybettikleri hakları geri verilerek bir an önce emekli
olabilmeleridir.
Sosyal
güvenlik sistemi içerisinde ki açıklar, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik
zorluklar, erken yaşta emekliliğin sosyal güvenlik sistemi üzerine getireceği
yükler vs. kesinlikle içerisinde benimde bulunduğum EYT Emeklilikte Yaşa
Takılan kesimin getirdiği sorunlar değildir.
Bizi
yöneten yöneticilerimizin tabiriyle, “Dünyanın hiçbir yerinde 50-50 yaşında
emekli olmak diye bir şey söz konusu değildir.” Denilmektedir.
Eyvallah
50 – 55 yaşında emekli olmayalım. 60 – 65 yaşını hep beraber bekleyelim. Peki,
o yaşa kadar bizlere çalışma garantisi verilecek mi? 40 lı yaşlar da işinizi
kaybettiğinizi düşünün. Hangi işveren o yaşta ki bir çalışana iş veriyor.
Hadi
özel sektörü geçtim. Hangi devlet kurumu 45 – 50 yaşın üzerinde memur alımı
yapıyor? Kaç tane örneği var?
Geçtiğimiz
hafta;
İş
Arayışında 35 Yaş Sorunu- 35 Yaşından Sonra Ne Oluyor ki?
Başlıklı yazımda da yazdığım gibi kariyer sitelerinde de fazlasıyla gördüğümüz üzere artık işverenler ya da işveren temsilcileri verdikleri iş ilanlarında 40 yaşın altında, 35 yaşın altında adayların başvurusunu bekliyoruz tarzında söylemler ile çalışan aramaktalar.
Peki, 40 yaşının üzerinde işini kaybeden çalışan ne yapacak? Tekrar nasıl iş bulacak. Hadi biz EYT liler biraz daha dişimizi sıkalım bekleyelim. Ya 2000’den sonra sigortalı olanlar, çocuklarımız ne yapacak? 60 – 65 yaşına kadar nasıl çalışacaklar? Ne yiyip ne içecekler?
Sosyal devlet olmanın en büyük şartı vatandaşlarınızın temel ihtiyaçlarının karşılanmasını teminat altına alıyor olmanızdır. Sosyal devlet bunu, adil ve hakkaniyetli bir asgari ücret ile, çalışanların hakkını koruyacak kanun düzenlemeleri ile, gelir dağılımı arasında ki uçurumu engelleyerek, adil ve paylaşımcı bir vergi sistemi ile, her türlü kayıp kaçağı ve yolsuzluğu önleyerek yapabilir.
Zaten tüm bunları yaptığınızda sosyal devlet olursunuz ve sizin de emekli vatandaşlarınız ülkemizi gezmeye gelen yaşlı Avrupalı turistler gibi dünyayı gezer kimseye muhtaç olmadan emeklilik yaşlarını yaşayabilir.
Tekrar konumuza dönecek olursak. EYT Emeklilikte Yaşa Takılanlar hak etmedikleri hiçbir şeyi istememektedirler. Sisteme girdikleri zamanda ki kurallar neyse o kurallara göre haklarını talep etmektedirler.
Kendilerine erken yaşta emekli olacaklar ve çift dikiş atacaklar denmektedir. Burada ki çift dikiş kavramı, emekli çalışanın ihtiyaç halinde tekrar çalışmaya devam ederek 2 maaş alıyor olmasıdır.
Ülkemizde emekli nüfusun çalışıyor olması kesinlikle keyfiyetten değildir. İnsanlar mevcut emekli maaşları yetmediği için çalışmaktadır. Bunu söylemek yerine emekli maaşları nasıl daha yaşanabilir seviyelere çıkarılabilir bunu konuşmak daha doğru olmaz mı?
EYT Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili yapılacak düzenlemenin sisteme getireceği yüklerden bahsediliyor. Bu ülke milyonlarca mülteciye 10 yıldır bakıyor. Bakmaya da devam edecek. Eyvallah insani olarak üzerimize düşen görevleri hepimiz payımıza düşen ölçü de yapalım. Yapmaya da devam ediyoruz zaten. Büyük ve güçlü bir ülkeyiz. Eminim ki bu büyük ve güçlü ülkenin kaynakları yeter ki doğru ve adil olarak yönlendirildiğinde EYT mağdurlarının mağduriyeti giderilebilecektir.
Evet çok değerli EYT Emeklilikte Yaşa Takılan arkadaşlarım ve aileleri umarım en kısa zaman da mağduriyetimiz giderilir. Bu konu da farkındalık sağlayabilmek amacıyla ben de yazılarıma devam edeceğim.
En kısa zaman da tekrar görüşebilmek dileğiyle hoşça kalın.
Bu denli genç işsizliğinin olduğu bir ülkede 40'ın üzerindeki insanların iş araması, onlara asla emekli olamazsınız demektir..
YanıtlaSilsynghuainhi Jared Ellenberg https://wakelet.com/wake/anzKEIk-jxkJPpfz8Ha_8
YanıtlaSilcoabestlugoo